Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Türk Milli Arması ve Namık İsmail

Yıllar önce, “Sonbahar Müzayedesinde, Namık İsmail’in ‘Harman’ adlı tablosu, 155 milyar liraya alıcı buldu. Kenan Evren’in ‘Yelkenli’ adlı yağlı boya tablosu 7.5 milyar liraya satıldı.” [1] başlığı ile kamuoyuna verilen haber kimin ilgisini çekmişti bilinmez ama bu iki ismin farklı tarihlerde yaptıkları resimlerden sadece “Harman” adlı tabloyu anımsamayan yok gibidir. Bu resim, en büyük yoklukların yaşandığı, en büyük bunalımların hâkim olduğu bir dönemde, Mustafa Kemal Atatürk’ün ikametgâhı olarak kullanılan Ankara Garı’ndaki konutun duvarını süslüyordu. [2] Bu yazının kahramanı olan Namık İsmail, eğitim amacıyla Fransa’ya gönderildiğinde henüz yirmili yaşlarının başındaydı. 1914’te tatil nedeniyle İstanbul’a döndü, Birinci Dünya Savaşının patlamasıyla silahaltına alınarak Kafkas cephesine gönderildi ancak, tifüse yakalanınca İstanbul’a dönmek zorunda kaldı. 1917’de Enver Paşa’nın Şişli’de kurduğu Harbiye Mecmuası Atölyesinde, İbrahim Çallı, Ali Sami Boyar gibi birçok

Nihal Atsız'a Göre Büyük Adam Olmak ve Süleyman Seba

1984 de başlayan BJK Başkanlığını 2000 yılında noktalayan Süleyman Seba’nın kaybı bir çoğumuz için farklı duyguları uyandırırken birçok hatırayı da canlandırdı. Bende ise, Nihal Atsız tarafından kaleme alınan, büyük adamın nasıl olması gerektiğini ifade eden bir yazıyı çağrıştırdı. Atsız, büyük adam olmanın esaslarını maddeler halinde sıraladığı yazıda aynen şöyle demektedir; "1)     Büyük adam, her şeyden önce iyi niyet sahibi adamdır. İcraatındaki amiller toplumun yükselmesidir. Kendisinin bir çıkar kaygısı yoktur. 2)     Büyük adam, her devirde erdem ve meziyet diye tanınan vasıfların birçoğuna sahip olan adamdır. 3)     Büyük adam, özel hayatında da yüksek ve temiz olan adamdır. Birtakım meziyetleri olan reziller, hiçbir zaman büyük adam değildir. 4)     Mevkii için milleti feda eden değil, aksine gerektiği zaman millet uğrunda mevkiini, hatta hayatını verebilen  adam büyük adamdır. (FEDA) 5)     Gerçekleri görebilen, acı gerçeklere cesaretle bakabilen, ha